Taahhüt Edilen Sermaye Borcunun Ödenme Süresi
Taahhüt edilen sermaye borcunun süresinde ödenmemesinin bir takım sonuçları söz konusudur.
Bilindiği üzere Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 332 ve 580. maddelerine göre anonim şirketler asgari 50 bin TL, limited şirketler ise asgari 10 bin TL sermaye ile kurulmakta; 344 ve 585. maddeleri uyarınca da taahhüt edilen sermayenin dörtte biri tescilden önce, gerisi de tescili izleyen 24 ay içinde ödenebilmektedir.
Taahhüt edilen sermaye borcu süresinde ödenmezse ne olur?
Türk Ticaret Kanunu’nun 128 maddesinin birinci fıkrasına göre; “Her ortak, usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçludur.” ,
Mezkur maddenin 7. fıkrasına göre ise, “Şirket, her ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmesini isteyebileceği ve dava edebileceği gibi, yerine getirmede gecikme sebebiyle uğradığı zararın tazminini de isteyebilir. Tazminat istemi için ihtar şarttır.”
Maddenin 8.fıkrasına göre; “Ortaklarca, sermaye olarak konulması taahhüt edilen hakların korunması için, kurucular tarafından ortaklar aleyhine ihtiyati tedbir istenebilir. Tedbir üzerine açılacak davalar için, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda öngörülen süre ancak şirketin tescil ve ilanı tarihinden itibaren işlemeye başlar.”
TTK’nın 482/1’ maddesine göre “Sermaye koyma borcunu süresi içinde yerine getirmeyen pay sahibi, ihtara gerek olmaksızın, temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür.”
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Türk Ticaret Kanununun 129. maddesi uyarınca zamanında ifa edilmeyen, ödenmeyen taahhüt edilen sermaye para ise, 128’inci madde gereğince tazminat hakkına halel gelmemek şartıyla, şirket ihtarda bulunarak taahhüdün geç yerine getirilmesi sebebiyle uğradığı zararın tazminini isteyebilmektedir. Şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede farklı bir hüküm yoksa, şirketin tescili anından itibaren temerrüt faizi ödenecektir.
Temerrüt faizi için ihtara gerek de yoktur.(1)
Taahhüt edilen sermaye borcunun süresinde ifa edilmemesi durumunda ayrıca, TTK’nın 482. maddesi uyarınca yönetim kurulu, mütemerrit pay sahibini, iştirak taahhüdünden ve yaptığı kısmi ödemelerden doğan haklarından yoksun bırakmaya ve söz konusu payı satıp yerine başkasını almaya ve kendisine verilmiş pay senedi varsa, bunları iptal etmeye yetkilidir. Aynı madde uyarınca, esas sözleşmede temerrüt halinde bir cezai şart da öngörülebilir. (2)
Ödenmemiş Sermaye Taahhüdünün Takibini Kim Yapar? Sorumluluk Kime Aittir?
Yukarıdaki düzenlemelerden görüleceği üzere, Sermaye taahhüdünün yerine getirilip getirilmediği hususunun takibini yapma görevi, sermaye taahhüt edilen şirkettir. Şirket adına da bu işin takibi anonim şirketlerde yönetim kurulunun, limited şirketlerde müdürlerin görevidir.
Sermaye taahhüdünün yerine getirilmemesi ile ilgili olarak yukarıda belirtilen kanun maddelerinin uygulanmamasından dolayı yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumlulukları bulunmaktadır. Bu kişiler, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, hem şirkete hem paysahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. (TTK Md: 553/1) (3)
04.08.2018
vergidosyasi.com
Sonnotlar:
(1) Dr. Numan Emre ERGİN, “Taahhüt edilen sermaye borcunun yerine getirilmemesi vergisel bir risk yaratır mı?”, Dünya Gazetesi, 09.09.2017. https://www.dunya.com/kose-yazisi/taahhut-edilen-sermaye-borcunun-yerine-getirilmemesi-vergisel-bir-risk-yaratir-mi/380858
(2) ERGİN, a.g.m.
(3) Rüknettin KUMKALE, “Sermaye Taahhüdünün Yerine Getirilmemesi”, 19.02.2015, http://www.alomaliye.com/2015/02/19/sermaye-taahhudunun-yerine-getirilmemesi/