" />
ARABULUCULUK SÜRECİNDE TARAFLARIN ANLAŞMASI HALİNDE İŞSİZLİK ÖDENEĞİNDEN YARARLANABİLİR Mİ?
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m. 3 uyarınca Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
7036 SAYILI İŞ MAHKEMELERİ KANUNU
Dava şartı olarak arabuluculuk MADDE 3-
(1) Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
(3) İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
Arabuluculuk anlaşma belgesinin varlığı halinde kural olarak dava açılamayacak olması, anlaşma belgesinin önemini ortaya koymaktadır.
Taraflar anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep ettiklerinde bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılacaktır.
Sosyal Güvenlik Kurumu, 21.11.2017 tarih ve 5882267 sayılı genel yazısında; “taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesinin icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılması gerektiğinden, imzalanan arabuluculuk anlaşma tutanağının mahkeme kararı niteliğinde sayılarak Kurum iş ve işlemlerinde mahkeme ilamı vasfında kabul edilerek işlem yapılması gerekeceğini” belirtmiştir.
Yine Sosyal Güvenlik Kurumu 18.06.2020 tarihli 2020/20 sayılı İşveren İşlemleri Genelgesi ile anlaşma belgesinin mahkeme kararı niteliğinde sayılarak Kurum iş ve işlemlerinde mahkeme ilamı vasfında kabul edilerek işlem yapılacağı belirtilmektedir. Kurum, ilgili yazısında ve Genelgede anlaşma belgesinin mahkeme kararı niteliğinde sayılarak işlem yapılması gerektiğini belirtmiştir.
2020/20 Sayılı Genelge
7- Arabuluculuk sözleşmelerinin mahkeme ilamı olarak sayılıp sayılmayacağı
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun;
“Tanımlar” başlıklı 2’nci maddesinin (b) bendinde, "arabuluculuk" sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak tanımlanmıştır. "Tarafların Anlaşması" başlıklı 18'inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında, “arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır.
Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, asıl uyuşmazlık hakkındaki görev ve yetki kurallarına göre belirlenecek olan mahkemeden talep edilebilir. Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır.” Hükümleri bulunmaktadır.
12/10/2017 tarihli, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 24’üncü maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18 inci maddesine eklenen dördüncü ve beşinci fıkralarla, taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesinin icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacağı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı hükümleri yer almıştır.
Öte yandan, aynı Kanunun 1'inci maddesinin ikinci fıkrasındaki; " Bu kanun, yabancılık unsuru taşıyanlar da dahil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş ve işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır..." hükmü ile arabuluculuk yöntemi ile çözümlenebilecek uyuşmazlıkların kapsamı belirtilmiştir.
Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, iş hukukuna ilişkin işçi ve işverenin, aralarındaki özel hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin arabulucuya başvurmaları mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun "Dava şartı olarak arabuluculuk " başlıklı 3’üncü maddesinde,
"Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü yer almaktadır.
Bu itibarla, 6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa istinaden işveren-işçi ilişkisinden kaynaklanan, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebine ilişkin bir uyuşmazlığın arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma ile sona ermesi durumunda, taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesinin icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılması gerektiğinden, imzalanan arabuluculuk anlaşma tutanağının mahkeme kararı niteliğinde sayılarak Kurum iş ve işlemlerinde mahkeme ilamı vasfında kabul edilerek işlem yapılacaktır.
Öte yandan arabuluculuk sürecinin anlaşma ile sona ermesi halinde, taraflar ve arabulucunun birlikte imzaladıkları ancak avukatların imzalarının bulunmadığı anlaşma belgesinin icra edilebilir ilam niteliğinde belge sayılması için bu nitelikteki belgenin ilam niteliğinde olduğuna dair mahkemeden şerh alınacak ve ilgili mahkeme şerhi ile belge ilam niteliği kazanacaktır.
İşsizlik ödeneğinden yararlanabilmek için Kanunun aradığı koşullar bulunmaktadır. Bunlardan biri de iş sözleşmesinin işsizlik ödeneği almaya hak kazanacak şekilde sona ermesidir. Arabuluculuk anlaşma belgesinde veya son tutanakta belirtilen işçinin işten çıkarılma nedenleri ve/veya işten çıkış kodları ile Sosyal Güvenlik Kurumu ve İş-Kur kayıtlarında yer alan işten çıkış kodları birbirinden farklı olabilir. Böyle bir durumda anlaşma belgesinde veya son tutanakta yazan hususlar nihai kabul edilmeli ve ona göre işlem yapılmalıdır. Arabulucu ve taraflar tarafından hazırlanan anlaşma belgesinin içeriğinden feshin 4447 sayılı Kanunun 51’inci madde kapsamında olduğu açıkça anlaşılıyor ise tıpkı mahkeme kararıyla yapılan başvurularda olduğu gibi başkaca bir araştırmaya gerek duyulmaksızın bu koşul sağlanmış sayılmalıdır.
4447 SAYILI İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU
İşsizlik ödeneğine hak kazanmanın şartları
Madde 51 – Bu Kanun uyarınca sigortalı sayılanlardan hizmet akitleri aşağıda belirtilen hallerden birisine dayalı olarak sona erenler, Kuruma süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduklarını kaydettirmeleri ve bu Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış olmaları kaydıyla işsizlik ödeneği almaya hak kazanırlar.
a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu’nun 13’üncü maddesi veya 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 16’ncı maddesi yada 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen bildirim önellerine uygun olarak hizmet akdi işveren tarafından sona erdirilmiş olmak,
b) Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın sürenin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 1475 sayılı İş Kanununun 16 ncı maddesinin (I), (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 7 nci maddesi ile 11 inci maddesinin birinci fıkrasına göre sigortalı tarafından feshedilmiş olmak,
c) Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın süresinin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 1475 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesinin (I) ve (III) numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (III) numaralı bendine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 12 inci maddesinin birinci fıkrasına göre işveren tarafından feshedilmiş olmak,
d) Hizmet akdinin belirli süreli olması halinde, bu sürenin bitimi nedeniyle işsiz kalmak, 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 7 nci maddesinin (II) numaralı bendinde belirtilen hizmet akdinin belirli bir sefer için yapılmış olması nedeniyle sefer sonunda işsiz kalmak,
e) İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi, kapanması veya kapatılması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedenleriyle işten çıkarılmış olmak, 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinin (IV) numaralı bendindeki nedenlerle işsiz kalmak,
f) 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21 inci maddesi kapsamında işsiz kalmak,
g) (Ek : 24/8/2000 - KHK - 617/38 md.; İptal: Ana. Mah.nin 31/10/2000 tarih ve E.:2000/63, K.:2000/36 sayılı Kararı ile.; Ek: 25/6/2003 – 2904/28 md.) Yukarıdaki bentlerde belirtilen iş kanunları kapsamına girmeyen sigortalılardan hizmet akitleri, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu kapsamında yapılmış olan toplu iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmesi bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümleri doğrultusunda (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerindeki hükümlere paralel olarak sona ermiş olmak.
(Değişik ikinci fıkra: 25/6/2003 – 4904/28 md.) Ancak, işsizlik ödeneğine hak kazanabilmek için hizmet akdinin başvuru sırasında grev, lokavt veya kanundan doğan ödevler nedeniyle askıya alınmamış olması gerekmektedir.
Anlaşma belgesinin içeriğinden feshin 4447 sayılı Kanunun 51’inci madde kapsamında olduğu açıkça anlaşılmıyor ise ancak o zaman Kurum tarafından gerekli araştırma ve inceleme yapılmalıdır.
Anlaşma belgesinin ilam niteliğinde belge sayılması onu ilam haline getirmemektedir. Zira ilam niteliğinde belge, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecektir. İlam niteliğinde belge sayılan arabuluculuk anlaşma belgesi, icra edilebilirlik bakımından sonuçlar doğurmaktadır. Ancak Türkiye İş Kurumu, iş ve işlemlerinde anlaşma belgesini mahkeme ilamı niteliğinde sayarak ona itibar etmeli ve içeriği açık ise ayrıca inceleme ve araştırmaya girmemelidir.
İŞKUR tarafından yayınlanan 21.02.2018 tarih ve 72808405-400-6040 sayılı yazısı ile
İşverenin çıkış kodunu yanlış bildirmesi ile ortaya çıkan mağduriyet giderilmiş oldu.
İşçi, işçilik alacaklarının ödenmiş olduğuna dair banka dekontları, maaş bordrosu, kesinleşmiş mahkeme kararı, arabuluculuk son tutanağı gibi belgeler ile başvuru yapması halinde SGK kayıtlarının güncellenmesine gerek olmaksızın işçiye işsizlik maaşı bağlanabilmektedir. Başvurunu ardından İşkur tarafından işçiye işsizlik maaşı bağlanacaktır.
Bununla birlikte;
04.02.2020’de yürürlüğe giren Pasif İşgücü Hizmetleri Genelgesi (2020/1) ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ile 4046 sayılı Özelleştirme Kanununun 21’inci maddesi kapsamında verilen işsizlik ödeneği, iş kaybı tazminatı, kısa çalışma ödeneği, ücret garanti fonu ve yarım çalışma ödeneğine ilişkin iş ve işlemlerin yürütülmesinin usul ve esasları belirlenmektedir.
Bu kapsamda Genelge’nin, “A) İşsizlik Ödeneği” başlığı altında yer alan “3.6 Mahkeme Kararları (Tazminat ve Alacak Davaları)” maddesinin e bendinde “Arabuluculuk Tutanağı ile Yapılan Başvurular” başlığına yer verilerek arabulucuda anlaşılması halinde işsizlik ödeneğinden yararlanmanın usul ve esasları düzenlenmiştir. Genelgede ilk olarak “taraflar arasında anlaşmanın sağlandığı arabuluculuk tutanaklarından feshin 4447 sayılı Kanun 51’inci madde kapsamında olduğu anlaşılıyor ise fesih nedeninin güncelleneceği” belirtilmektedir. Buna göre fesih kodu hatalı bildirilse dahi anlaşma belgesinde/son tutanakta iş sözleşmesinin işsizlik ödeneğine hak kazandıracak bir şekilde sona erdiği belirtilmişse fesih nedeni güncellenebilecektir.
“İşsizlik ödeneğinin ödenmesi, fesih kodunun güncellenmesi gibi hususlarda anlaşmanın sağlandığı arabuluculuk tutanakları ile feshin 4447 sayılı Kanun 51’inci madde kapsamında olduğunun anlaşıldığı arabuluculuk tutanağı olmasına rağmen tutanakta feshin işçinin istek ve/veya kusuru nedeniyle gerçekleştiğine dair bir ifade içermesi veya işveren tarafından feshin kapsam dışı olduğunu gösterir somut belge (istifa dilekçesi, ikale sözleşmesi, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri tutanakların) ibraz edilmesi halinde fesih nedeninin 4447 sayılı Kanun 51’inci madde kapsamında güncellenmesinin mümkün olmayacağı” yine Genelgede belirtilmektedir. Bu durumda Kurum, anlaşma belgesinin içeriğini kontrol edecek ve doğruluğunu araştıracaktır. Anlaşma belgesinde açıkça feshin kodunun güncelleneceği, feshin işsizlik ödeneğine hak kazandıracak şekilde sona erdiği belirtilse dahi aksi belgeleri işveren sunarsa Kurumun anlaşma belgesinin içeriğini kontrol etme ve doğruluğunu araştırma yükümlülüğü doğacaktır.
Genelgeye göre işçinin feshin işsizlik ödeneği almaya hak kazandıracak şekilde sona erdiğinin yazıldığı anlaşma belgesini veya son tutanağı sunması tek başına yeterli olmamaktadır. Zira “Arabuluculuk tutanağı işçi tarafından Kurumumuza sunulmuş ise söz konusu tutanağın teyidi ile feshe ilişkin varsa başka belgelerin en seri şekilde gönderilmesi işverenden talep edilir.” ifadesine yer verilerek anlaşma belgesinin veya son tutanağın içeriğini kontrol etme görevi verilmiştir. Yapılan başvurunun da işverenden alınacak bilgi/belgeye istinaden sonuçlandırılacağı belirtilmektedir.
Aynı şekilde Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İşsizlik Sigortası Dairesi Başkanlığı 12.05.2022 tarihli yazısında “Arabuluculuk tutanağı işçi tarafından Kurumumuza sunulmuş ise söz konusu tutanağın teyidi ile feshe ilişkin varsa başka belgelerin en seri şekilde gönderilmesinin işverenden talep edilmesi” istenmektedir. Yine devamla başvuruda ve/veya sonrasında sunulan belgelerden teyide muhtaç olanların ilgili taraflardan doğrulatılması ve ihtiyaç duyulan ilave somut bilgi ve belgelerin ilgililerinden temin edilerek tüm sürecin bir bütün halinde dikkatlice incelenmesi belirtilmektedir.
Ayrıca Pasif İşgücü Hizmetleri Genelgesi
Arabuluculuk Tutanağı ile Yapılan Başvurular: maddesinde;
e. Arabuluculuk Tutanağı ile Yapılan Başvurular: İş Mahkemeleri Kanununda yapılan düzenleme ile sigortalılar alacak veya işe iade talepleri için mahkemeye başvuru yapmadan önce arabulucuya gitmesi gerekmektedir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.” hükmü gereği taraflar arasında anlaşmanın sağlandığı arabuluculuk tutanaklarından feshin 4447/51. madde kapsamında olduğu anlaşılıyor ise fesih nedeni güncellenir.
Arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılan başvurular süresinde yapılmış kabul edilir. Bu kapsamdaki başvurular Mahkemelik Bildirge girişi yapılmak suretiyle sonuçlandırılır.
Arabuluculuk tutanağı işçi tarafından Kurumumuza sunulmuş ise söz konusu tutanağın teyidi ile feshe ilişkin varsa başka belgelerin en seri şekilde gönderilmesi işverenden talep edilir. Yapılan başvuru, işverenden alınacak bilgi/belgeye istinaden yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde sonuçlandırılır.
İşsizlik ödeneğinden yararlanabilmek için Kanunun aradığı koşullar bulunmaktadır. Bunlardan biri de iş sözleşmesinin işsizlik ödeneği almaya hak kazanacak şekilde sona ermesidir.
İş Mahkemeleri Kanununda yapılan düzenleme ile sigortalılar alacak veya işe iade talepleri için mahkemeye başvuru yapmadan önce arabulucuya gitmesi gerekmektedir.
Arabuluculuk anlaşma belgesinde veya son tutanakta belirtilen işçinin işten çıkarılma nedenleri ve/veya işten çıkış kodları ile Sosyal Güvenlik Kurumu ve İş-Kur kayıtlarında yer alan işten çıkış kodları birbirinden farklı olabilir
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.” hükmü gereği taraflar arasında anlaşmanın sağlandığı arabuluculuk tutanaklarından feshin 4447/51. madde kapsamında olduğu anlaşılıyor ise fesih nedeni güncellenir.
anlaşmanın sağlandığı arabuluculuk tutanakları ile feshin 4447/51. madde kapsamında olduğunun anlaşıldığı arabuluculuk tutanağı olmasına rağmen tutanakta feshin işçinin istek ve/veya kusuru nedeniyle gerçekleştiğine dair bir ifade içermesi veya işveren tarafından feshin kapsam dışı olduğunu gösterir somut belge (istifa dilekçesi, ikale sözleşmesi, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri tutanakların) ibraz edilmesi halinde fesih nedeninin 4447/51. madde kapsamında güncellenmesi mümkün bulunmamaktadır.
Ayrıca, arabuluculuk süreci başlama tarihi fesih tarihinden önce olan arabuluculuk tutanaklarının (fesih bildiriminin işverence daha önce yapıldığı belgelendirilenler hariç) ikale sözleşmesi kapsamında değerlendirileceğinden fesih nedeninin güncellenmesinde esas alınma imkânı bulunmamaktadır.
Arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılan başvurular süresinde yapılmış kabul edilir.
Bu kapsamdaki başvurular Mahkemelik Bildirge girişi yapılmak suretiyle sonuçlandırılır. Arabuluculuk tutanağı işçi tarafından Kurumumuza sunulmuş ise söz konusu tutanağın teyidi ile feshe ilişkin varsa başka belgelerin en seri şekilde gönderilmesi işverenden talep edilir. Yapılan başvuru, işverenden alınacak bilgi/belgeye istinaden yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde sonuçlandırılır
Arabuluculuk anlaşma belgesinde veya son tutanakta belirtilen işçinin işten çıkarılma nedenleri ve/veya işten çıkış kodları ile Sosyal Güvenlik Kurumu ve İş-Kur kayıtlarında yer alan işten çıkış kodları birbirinden farklı olabilir. Böyle bir durumda anlaşma belgesinde veya son tutanakta yazan hususlar nihai kabul edilmeli ve ona göre işlem yapılmalıdır. Arabulucu ve taraflar tarafından hazırlanan anlaşma belgesinin içeriğinden feshin 4447 sayılı Kanunun 51’inci madde kapsamında olduğu açıkça anlaşılıyor ise tıpkı mahkeme kararıyla yapılan başvurularda olduğu gibi başkaca bir araştırmaya gerek duyulmaksızın bu koşul sağlanmış sayıldığı belirtilmiş ise de;
Pasif İşgücü Hizmetleri Genelgesi ile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İşsizlik Sigortası Dairesi Başkanlığı 12.05.2022 tarihli yazısı incelendiğinde, arabuluculuk anlaşma belgesinde açıkça feshin 4447 sayılı Kanun m. 51 kapsamında yapıldığı belirtilse dahi, Kurum’un belgenin içeriğinin doğruluğunu araştıracağı ve işverenden her hâlükârda bilgi/belge isteyeceği görülmektedir. Buna göre Kurum, anlaşma belgesinde fesih nedeni açıkça yer almasına rağmen buna itibar etmeyerek gerçek fesih iradesinin olup olmadığını değerlendirecektir. Anlaşma belgesinin içeriğinden feshin 4447 sayılı Kanunun 51’inci madde kapsamında olduğu açıkça anlaşılmıyor ise ancak o zaman Kurum tarafından gerekli araştırma ve inceleme yapılmalıdır.
Sonuç olarak;
İşverence haksız bir şekilde işten çıkartılan veya haklı nedenle işten ayılmış olan işçinin, dava açmadan arabulucu aracılığı ile işçilik alacaklarının ödenmesi konusunda işveren ile anlaşması durumunda da arabuluculuk anlaşma belgesi içeriğinden feshin 4447 sayılı Kanunun 51’inci madde kapsamında olduğu açıkça anlaşılıyor ise ilam niteliğinde belge sayılacağından işçiye işsizlik maaşı bağlanmalıdır. Nitekim uygulamada bu şekilde olup işten çıkartılan işçi anlaşma belgesini İşkur’a götürerek maaş bağlanmasını talep etmekte ve İşkur tarafından Anlaşma belgesinin içeriğinden feshin 4447 sayılı Kanunun 51’inci madde kapsamında doğruluğuna dair araştırma yapıldıktan sonra diğer koşullar da sağlanmış ise işçiye işsizlik maaşı bağlanmaktadır.
06.02.2023